Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bakmadıkları tek yer halkın yüreği, talepleriydi (2)

TEKSTİL FABRİKASINDA KADINLAR ÇALIŞTI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Denizli programı kapsamında 29 Ekim Bulvarı, Çevre Yolu 2. Kısım ve Honaz Tüneli toplu açılış töreninin ardından TOKİ 1449 konutu, 50 dükkan, Denizli İçmesuyu Arıtma Tesisi ve Denizli İçmesuyu Denizli Organize Sanayi Bölgesi Su Arıtma Tesisi. bir tekstil fabrikasında çalışan kadınlarla bir araya geldi. Kadınlarla baş başa görüşen Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen AK Parti Denizli İl Genişletilmiş Toplantısı’na katıldı. Toplantıda konuşan Erdoğan, “Bugün Denizli yine muhteşemdi. Gittiğimiz her yerde güzel Denizli’nin sevgisine bizzat şahit olduk. Kolektifimizi düzenlediğimiz 29 Ekim Bulvarı’nı dolduran vatandaşlarımızın coşkusu. açılış töreni gerçekten görülmeye değerdi.Sonrasında Deniz Tekstil’de kadınlarımızla buluşmamız bir olaydı.O oburdu, çok güzeldi.Deniz Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Hanım’ın orada ağırlanması her şeye bedeldi.Partim adına , Kendisine ve özellikle babasına çok teşekkür ediyorum” dedi.

‘BİZ FERHAT’IZ, MİLLET ŞİRİN’İZ, DAĞLARI SONDAJ ŞİRİN’E ULAŞIRIZ’ Cumhurbaşkanı Erdoğan, Denizli’ye 18 milyar liralık yatırım kazandırmanın gururunu yaşadıklarını belirterek, “Bugün tek bir açılış töreni ile Türkiye’nin gururunu yaşıyoruz. şehrimize toplamda 18 milyarlık bir yatırım kazandırın.Resmi olarak açılışını yaptığımız çalışmaların bir kez daha şehrimize hayırlı olmasını temenni ediyorum.Sadece o Honaz Tüneli hatta bu tünel bile yıllardır beklenen bir şeydi hep diyoruz. Biz Ferhat’ız, insanlar Şirin.İşte geldik, Şirin’e bu dağları deliyoruz.Ulaştık, ulaşıyoruz.Demek bunun ağası, kaptanı yok artık?’ Haberleri yok.Yıllar boyunca AK Parti hükümeti olmadan, kaptansız, mürettebatsız nice trenleri yollara serdik.Paris metrolarında adeta yukardan yağmur yağıyor ama bizim metromuz parlıyor işte biz. yeni açtım pırıl pırıl. Nereden nereye? Kağıthane “İstanbul Havalimanı’nı İGA’ya açtık, metromuzu orada tüm dünyayla paylaştık. Git ve gör. Metronun nasıl yapıldığını öğrenin.” ifadesini kullandı. adalet, demokrasi ve kalkınma. Verilen emeklerin boşa gitmediğini göreceğimiz bir yüzyıl olacak. Ekonomik kriz girdabında sürüklenen ülkemizi her yıl yüzde 5 büyüyerek hazırladık. Yarım asır sonra IMF’ye olan 23,5 milyar borcumuzu kapatarak ekonomik bağımsızlığımızı tescillemiş olduk. Merkez Bankası döviz rezervlerini 130 milyar doların üzerine çıkararak hazinemizi güçlendirdik. Savunma sanayimizde yüzde 20 olan yerlilik oranını yüzde 80’e çıkardık. İhracatımızı 254 milyar dolara çıkardık. Tüm bunlarla birlikte 26’dan 57’ye çıkardığımız havalimanlarımız var. 6 bin 100 kilometre olan yollarımızı 28 bin kilometreye çıkardık. Tüm bunlarla birlikte karayollarımızı 3 bin 633 kilometreye çıkardık. Ülkemizin dört bir yanını örümcek ağı gibi ören tünellerimiz, viyadüklerimiz ve köprülerimizle istisnasız her il ve ilçemizde 1 milyon 170 bin konutumuz var. Geride bıraktığımız 20 yılda millet bahçelerimiz, organize sanayi bölgelerimiz, kısacası ekonominin, savunmanın, çevrenin, toplumun ve insanlığın her alanında değer katan Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun altyapısını adım adım oluşturduk. 81 ilimize getirdik” diye konuştu. Muhalefeti eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Asker alanında yarışacak isim bile bulamıyorlar. kısır siyasi emelleri ve günlük çıkarları uğruna öne çıkanların nasıl bölünmeler içinde birbirlerine düştüklerini örnek olarak takip etmek. Bizans gibi entrika, gürültü, taht kavgaları bitmiyor. Kimin hangi koltuğa oturacağı konusunda kafa karışıklığı yaşıyorlardı. Sahada bizimle rekabet edecek isim bile bulamıyorlar. Bir ara seçim tarihi kesinleşsin, sonra ‘aday belli, eskimesin diye açıklamıyoruz’ diyorlar. Şimdi aday olmazsak Cumhur İttifakı olmasın demeye çalışıyorlar. İnsanların önüne ismen çıkmak yerine, geçmişte söylediklerini inkar etme pahasına bizimle alay ediyorlar. Bizimle kavga etmeye cesaret edemedikleri için 15 yıl önceki 367 hukuk skandallarıyla önümüzü kesmeye çalışıyorlar. Beceriksizliklerini ve beceriksizliklerini kabul etmek yerine her hafta yeni bir bahane uydurarak kaçınılmaz kaderlerini saklamaya çalışırlar. Ama mızrağı çuvala sığdıramazlar. Siyasi dolandırıcılıklara bel bağlamak yerine 14 Mayıs’ta sandıkta bizimle yarışacak birini bulsalar bizim için iyi olur. Bu kadarını da yapamazlarsa, biz tabii ki ülkenin sorunlarını çözmüş biri olarak onlara yardımcı olmaya çalışacağız. Binalarına siyasi parti tabelası astıkları için bu kadar uğraşsınlar. Latife bir yana, karşımızdaki dokunaklı görüntü bu. Sözümüzü milletimize söylemeye ve yönümüzü doğruya çevirmeye devam edeceğiz. Türkiye, 14 Mayıs Pazar günü tarihinin en kritik seçimlerinden birini yaşayacak.” Türkiye’deki seçim süreçlerini gün be gün takip ettiklerini vurgulayarak, “YURT DIŞINDA ONAY ARAYAN MANDATORLARA SÖZ MİLLET YETER” diyeceğiz. Erdoğan, “Attıkları aşağılık manşetler, sinsi yazılar kamuoyunu bulandırdı. yönlendirmeye çalışıyor. Bize neden saldırdıklarını elbette biliyoruz. Bu basın kuruluşlarını ağlama duvarına çevirenleri, Türkiye’yi şikayet zemini yapanları çok iyi biliyoruz. Aziz milletimiz de oynanan oyunu görüyor ve 14 Mayıs’ta bu emperyalist tetikçileri anlatmak için sabırsızlanıyor. 14 Mayıs’ta sandığa gittiğimizde kirli manşetleriyle Türk siyasetini dizayn etmek isteyenlere olduğu kadar yurtdışında da onay arayanlara ‘Milletin sözü yeter’ diyeceğiz. İthal ekonomi komiserlerinden yardım dilenen çaresizlere ‘Milletinizin sözü yeter’ diyerek cevap vereceğiz. ‘Yeter söz ve karar gelecek, millet gelecek’ diyerek tehdit, şantaj ve baskılarla bizi yıldırmaya çalışanlara karşı güçlü tepkimizi bir kez daha göstereceğiz. Önümüzde 104 gün yani 3,5 ay var. Yarın seçim olacakmış gibi çalışmamız, koşmamız, koşmamız lazım.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerine oy verseler de vermeseler de yapacaklarını herkese anlatacaklarını ve destek isteyeceklerini vurguladı. Doğruyu söyleyince kalbini fethedemeyeceğimiz kimse yoktur.Bizim için sokaktaki her vatandaş partimize oy verecek bir seçmendir ya da oy vermeye adaydır.Bizim siyaset anlayışımızda hiçbir Halkımızı ötekileştirme, kutuplaştırma, inanç, tercih, kılık kıyafet, mizaç veya siyasi görüş nedeniyle hor görebileceğimiz bir yer. Asla ayrımcılık yapmayız. Gerginliğe prim vermeyiz. Sakinliğimizi ve soğukkanlılığımızı bozamayız. Bugüne kadar hep kardeşlik diliyle konuşuluyor.Bu yıl 6 milyondan fazla gencimiz ilk kez sandık başına gidecek.14 Mayıs seçimlerinde sandığın rengini gençlerin tercihi belirleyecek.

Ramazan ÇETİN / DENİZLİ,

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu